Araçlarda kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybının istenmesi ve İş Hukuku ile ilgili iki ayrı konu hakkında paylaşımda bulunacağız.
1. Arabanızın değer kaybını isteyebilir misiniz?
Evet, kaza nedeniyle hasar gören aracın, 2. el piyasasındaki değer kaybı sigortadan istenebilir.
Araçta değer kaybı kavramı, kaza nedeniyle hasar alan ve tamirat gören aracın ikinci el satışında meydana gelen düşüşü ifade eden bir kavramdır. Bir araç kaza geçirdiğinde, en iyi parçalarla, yetkili servisinde ve en iyi ustalar elinde onarım görse bile yine de “kazalı” olması nedeniyle ikince elinde bir miktar düşüş olacaktır. Bu düşüş nedeniyle kazada kusuru bulunmayan taraf, karşı tarafın sigortasından bu değer kaybını dava yoluyla isteyebilecektir.
Bununla ilgili Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 18/03/2002 tarihli 2001/12342 E. 2002/3124 K. sayılı ilamında “Dava trafik kazasından doğan tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir. Aracın onarıldıktan sonra mübadele ( rayiç ) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.” denilmektedir.
2. İşçi “Bana izin yerine, iznin parasını ver” diyebilir mi?
İşçilerın yıllık izinleri onları “gerçekten izne çıkartarak” kullandırılmalıdır.
Yoğun çalışma temposu içerisinde yıllık izinlerin hepsinin kullandırılması bazen mümkün olmamakta ve işçilerin kullanmadıkları yıllık izinleri birikmektedir. İşverenler uygulamada işçilerin birikmiş yıllık izinlerine karşılık olmak üzere zaman zaman ücret ödeme yolunu seçmektedirler. Ancak bu uygulama 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine aykırıdır. Zira Kanunun 59. Maddesine göre kullanılmayan, birikmiş yıllık ücretli izinlerin iş sözleşmesi sona ermeden ücret alacağına dönüşmesi mümkün değildir. Başka bir deyişle, iş akdi devam ederken yıllık izinlerin, izin olarak kullanılması gerekmektedir. Yıllık izin kullanmak yerine, ücret alınması Yasa’ya aykırıdır.
Bu husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2000/9-1079 E. 2000/1103 tarihli kararında “Yıllık ücretli izin hakkı, hizmet akdinin işçi veya işveren tarafından feshi veya işçinin ölümü ile izin ücretine dönüşmektedir” şeklinde belirtilmiştir.
Kazasız, belasız, bol kazançlı ve güzel bir hafta olması dileklerimizle…
Saygılarımla
Av. Okan DURSUN
Ek : Yargıtay Kararı