İş Hukuku’ndan diğeri Ceza Hukuku’ndan kaynaklanan güncel iki Yargıtay kararı paylaşıyoruz.
BİRİNCİ KARAR;
Çalışanın işveren aleyhine açtığı tazminat davasında, ihbar tazminatı isteyemeyeceği yolunda. “Haklı Fesih” ifadesi tanımlanmış, “fesih” için yazılı şartın aranmadığı, işverenin işe almaması, çalışanın giriş kartına el koyması, çalışanın muvafakati olmasa da ücretsiz izne çıkarılması halinde, çalışanın bunu kabul etmemesi de “fesih” sayılmıştır. Ayrıca, fesih bildirimi yapılırken içinde fesih sözcüğü geçmese de feshin geçerli olacağı ancak, feshin şarta bağlanamayacağı şartlı feshin geçersiz olduğu kararlaştırılmıştır.
Haklı fesihte bulunan çalışanın iş verenden “ihbar tazminatı “ alamayacağını çünkü, 4857 sayılı iş kanunu gereği ihbar tazminatı fesheden tarafın (işveren/çalışan) karşı tarafa ödeyeceği tazminat olarak tanımlamıştır. Çalışan fesih ettiğine göre akti ihbar tazminatı isteyemez demektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 146. madde gereği talep hakkı 10 yıllık zaman aşımına tabidir.
İKİNCİ KARAR;
İnternette yapılan eylemin ne zaman “hakaret” suçuna girip ne zaman girmediğini tanımlamaktadır. Buna göre Yargıtay, internette yayınlanan “hakaret” içerikli mesajın sanık tarafından beğenilmesini hakaret saymamış, kişisel değerlendirme olarak görmüştür. Ancak, sanık eğer beğendiği bu mesajı internette paylaşırsa o zaman hakaret suçu işleyeceğini hükme bağlamıştır.
Ek 1 : Yargıtay Kararı
Ek 2 : Yargıtay Kararı