Kat Mülkiyeti ve Fatura konusunda sık karşılaşılan iki konuyu paylaşacak;
1. Binanız için çokta gerekli olmayan bir konuda, uçuk-kaçık masraf çıkartıldı ise itiraz edebilirsiniz.
Kat Mülkiyeti Kanunu gereği, arsa payınızın veya bağımsız bölümünüzün bulunduğu ana taşınmazlar kat maliklerinin oluşturduğu “kat malikleri kurulu” tarafından yönetilir.
Ana yapının onarılması, güçlendirilmesi, ortak yerlerde genel değişiklik yapılması, kapıcı hizmetleri, ortak gider ve avansların belirlenmesi, yönetim kurulu kararlarına itirazların incelenip karara bağlanması gibi konularda öncelikli karar vermeye yetkili bir kuruldur.
Kat malikleri Kurulu kararına karşı, her kat maliki “Sulh Hukuk Mahkemesinde “ “iptal” davası açabilir. Kararın alındığı toplantıya katılan malik, karar tarihinden itibaren 1 ay içinde, toplantıya katılmamış malik ise kararı öğrendiği tarihten 1 ay içinde ve her halükarda 6 ay içinde iptal davası açmalıdır. Burada muhatap ya kat malikleri kurulunda “olumlu oy kullanan” malikler veya “ yönetici” dir.
Peki, Kararın iptali için gereken şartlar nelerdir? Bunlar çeşitlendirilmekle birlikte; toplantı için gerekli koşulların oluşmadığı, karar almak için yeterli sayının toplantıda olmadığı, oylamaya katılanların yetkili olmadığı, kararın yönetim planı ve yasalara aykırı olduğu, kararın eşitlik, dürüstlük ve hakkaniyet kurallarına uygun olmadığı, kararın ahlaka ve genel adaba uygun olmadığı, azınlığın hakkını çiğnediği gerekçeleri ile dava açılabilir.
Gördüğünüz gibi, Kat malikleri kurulunun aldığı kararlara elimiz kolumuz bağlı uymak zorunda olmadığımız gibi, sıklıkla şikayet edilen ve “binamıza gereksiz işler ve masraflar yapılıyor” serzenişlerine hukuken son verme imkanımız bulunmakta.
2. Fatura ne işe yarar?
Tük Ticaret Kanunu ile Vergi Usul Kanunu fatura için birbirine yakın olmayan nitelik ve sonuçlar öngörmüştür. Daha açık anlatımla Türk Ticaret Kanunu faturayı “özel delil “olarak değerlendirmiş, Vergi Usul kanunu ise “borçlanmayı gösteren vesika” olarak ele almıştır.
Uygulamada sıklıkla “açık fatura- kapalı fatura- iade faturası” gibi adlar verilen ticari işlemler ile karşılaşmaktayız. Aslında kanunda bu kavramların karşılığı tam olarak bulunmamaktadır.
Fatura düzenlenmesi tek başına alacaklı olunduğu anlamına gelmemekle birlikte, kendisine gönderilen faturayı defterine işleyen işletme açısından da tek başına borçlu olunduğu anlamı taşımamakta.
Borçlu olmadığını düşünen işletme kendisine gönderilen faturaya 8 gün içerisinde itiraz etmeli ve faturayı iade etmelidir. Ancak, itiraz edilmemiş veya geri gönderilmemiş fatura bulunmasına rağmen tek başına fatura alacağın varlığını ispat etmez. Sadece faturada yazılı tutarın malın veya işin değeri olduğunun kabul edilmesi anlamına gelir. Fatura tek başına işin yapıldığı veya malın gönderildiğini ispatlamaz, faturayı düzenleyen tacirin bunları yerine getirdiğini yan deliller ile ispat etmesi gerekir.
O zaman faturanın ne işe yaradığını, ticari defterler, irsaliyeler, tanıklar ile desteklediğimizde görebilmekteyiz. Bu yüzden faturanın tüm şekil şartlarına uygun düzenlenmesi önemini korumaktadır.
Sağlıklı, kazançlı iyi bir hafta dileriz
Av. Okan DURSUN