Birinci konumuz;
“Arabuluculuk” Türkiye’deki dava sayılarının önlemez şekilde artması ve davaların ortalama neticelenme sürelerinin 3-5 yıllar ile ifade edilmesi sebeplerinin de yer aldığı bir dizi sebep neticesinde gündeme gelmiştir. 2012 yılında çıkartılan 6325 sayılı yasa ile de resmen başlamıştır. Yasaya göre arabulucular, 5 yıllık mesleki tecrübesi olan hukukçular arasından eğitim programını tamamlamış ve yazılı / sözlü olmak üzere iki sınavdan başarı derecesi almış Türk vatandaşların olmaktadır.
Arabulucu, sistematik teknikler kullanarak anlaşmazlık yaşayan tarafları bir araya getirip, çözümlerini tarafların kendilerinin üretmesini sağlamaya çalışmaktadır. Burada önemli olan arabulucunun tarafsız bağımsızlığını sürecin tüm aşamalarında korumasıdır.
Arabuluculuğun üç temel ilkesi, bu faaliyetin taraflar için uygulanabilirliği şansını artırmaktadır. Birincisi iradi olması; buna göre taraflar arabuluculuğa zorlanamaz ve süreç devam ederken de her aşamada mazeret bildirmeden tek taraflı sonlandırabilirler. İkincisi eşit olması; taraflar eşit konuşma, delil sunma, ücret ödeme haklarına sahiptirler. Üçüncüsü gizli olması; taraflarca tutanak ile aksi kararlaştırılmadıkça ne arabulucu nede taraflar arabuluculuk faaliyeti sırasında ortaya çıkan belgeleri ifşa edemezler, tam bir gizlilik içinde olmak zorundadırlar.
Tarafların anlaşması halinde arabulucunun hazırlayacağı tutanak Mahkemeden icra edilebilirlik şerhi alınarak Mahkeme kararı niteliğine kendiliğinden bürünmektedir.
Arabuluculuk sırasında tanık dinlenemeyeceği gibi keşif ve bilirkişi incelemesi de yapılamayacaktır.
İşçi -işveren, Ticari Uyuşmazlık, Tazminat Davaları, İnşaat, Şirket, Zarar- ziyan, Tıbbi İhmal ve Aile Hukuku davaları gibi kamu düzenini doğrudan ilgilendirmeyen tüm anlaşmazlıklara uygulama imkanı vardır.
Harç ve diğer Mahkeme masrafları da söz konusu olmadığı için Arabuluculuk çözümünün ekonomik olduğu rahatlıkla söylenebilir.
İkinci konumuz;
Tüketici Kanunu olarak bilinen 6502 sayılı kanun gereği il ve ilçe Hakem Heyet’lerine başvuru ücret sınırlarının belirlenmesine ilişkindir. Bu düzenlemeye göre ayıplı mal söz konusu olduğunda 2015 yılı için 2.200,00 TL alışverişlere kadar ilçe hakem heyetleri, 2.200,00-3.300,00 TL arası uyuşmazlıklara il Hakem heyeti, 3.300,00 TL nın üzerindeki tüketici uyuşmazlıklarına da Tüketici Mahkemeleri bakmaktadır. Bu tutarlar Bakanlar Kurulu Kararı ile her yıl başı yeniden belirlenmektedir, ekteki karar Yargıtay’ın emsal nitelikteki kararıdır.
Saygılarımla
Av. Okan DURSUN
Ek : Yargıtay Kararı